Ford Motor Company (FORD) tarafından geliştirilen “FORD FLTM BI 106-03 Boyalı plastik panellerin hidroliz direnci” standardında, boyalı plastik panellerin uzun süre boyunca ısıya ve neme maruz kalmaya dayanma yeteneğini (hidroliz direncini) belirlemeye yönelik bir test yöntemi açıklanmaktadır.
Hidroliz, uzun süreli nem ve ısıya maruz kalma nedeniyle polimerlerin kimyasal olarak parçalanması ve bozulmasıdır. Hidroliz direnci ise uzun süreli nem ve ısıya maruz kalmaya dayanma yeteneğidir.
Poliüretan kaplı kumaşlar, doğal polimer kimyası nedeniyle neme ve ısıya (oturma sırasında aktarılan vücut ısısı dahil) karşı hassas olabilir. Bu nedenle otomotiv sektöründe tüm poliüretan kaplı kumaşlar için hidroliz direnci testine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu arada hidroliz, PVC bazlı kumaşları etkilemez. Poliüretan kaplı kumaşın hidroliz direncinin düzeyi, içeriğine ve üretim tekniğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Sentetik karbon bazlı malzemeler olan polimerler, poliüretan reçinelerin yapı taşlarıdır. Farklı derecelerde hidroliz direncine sahip üç tip poliüretan reçinesi bulunmaktadır:
Poliüretan döşeme malzemelerinin çoğunluğu yukarıdaki reçinelerin bir karışımıdır ve hidroliz direnci spesifik karışıma göre belirlenir. Poliüretanlar ayrıca diğer malzemelerle örneğin silikon ile birleştirilebilir ve hibrit bir bileşim, kaplanmış kumaşın hidroliz direncini etkileyebilir. Üretim süreçleri de hidroliz direncini etkileyebilir.
Dış mekan kullanımına yönelik ürünler tasarlanırken en güçlü plastikler bile zamanla bozulabilir. Mekanik stres etkenleri, parça geometrisi ve iklim (sıcak su ve buhar, soğuk hava ve yoğuşma ve hızlı sıcaklık değişiklikleri) gibi birçok faktör, dışarıda kullanılan ve depolanan bir parçanın servis ömrünü etkiler. Hava koşullarına dayanıklı plastiklerin çoğu, çatlamayı, kırılganlaşmayı veya inceltmeyi ve diğer korozyon türlerini önlemek için bir parçanın fiziksel strese ve hava koşullarına dayanma yeteneği etkilenir. Dolayısıyla dış mekan plastik bileşenleri için ürün tasarımı söz konusu olduğunda malzeme seçimi son derece önemlidir. Örneğin, plastik dış mekan bileşenlerine yönelik malzemeler, hidroliz reaksiyonlarına karşı koruma sağlamalıdır. Hidroliz, suyun bir polimerin bir veya daha fazla kimyasal bağını parçalaması ve dolayısıyla plastiğin kendisini parçalaması sonucu meydana gelir.
Doğru malzemeyi, özellikle de hidrolize ve hava koşullarına dayanıklı plastik malzemeyi seçmek, geri dönüşü olmayan hasarlarla mücadele edebilir ve dış mekan parçasının hizmet ömrünü yıllarca uzatabilir. Bu nedenle tasarımcıların ve mühendislerin hava koşullarına dayanıklı plastiklerin artılarını, eksilerini ve diğer özelliklerini iyice düşünmesi hayati önem taşır.
Hidrolize dayanıklı plastiklerin başında polifenilen sülfür gelir. Bu bileşik, sıcak suya ve buhara karşı inanılmaz bir direnç sunarak dış mekandaki nemin etkilerini ortadan kaldırmak için mükemmel bir malzeme haline gelir. Ayrıca kimyasal dirence, iyi boyutsal kararlılığa ve yüksek dielektrik dayanıma sahiptir. Bu plastik iletken hale gelmeden yoğun elektrik alanlarına dayanabilir. Bu avantajlar nedeniyle polifenilen sülfür, elektrikli bileşenlerde ve yarı iletken makinelerde sıklıkla kullanılır. Özellikle dış mekanda kullanılacak parçalardaki birbirine oturan parçalar genleşmeye karşı dayanıklı olmalı, birbirleriyle uyumlu kalmalı ve özellikle hidrolize dayanıklı olmalıdır. Polifenilen sülfür, firmalara maliyetin çok altında bir hidroliz direnci kazandırabilir.
Kuruluşumuz, çeşitli sektörlerdeki işletmeler için verdiği sayısız test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmaları arasında, eğitimli ve uzman bir kadro ve gelişmiş teknolojik donanımı ile, “FORD FLTM BI 106-03 Boyalı plastik panellerin hidroliz direnci” standardı kapsamında, boyalı plastik panellerin uzun süre boyunca ısıya ve neme maruz kalmaya dayanma yeteneğini (hidroliz direncini) belirlemeye yönelik test hizmetleri de vermektedir.
Randevu almak, daha detaylı bilgi edinmek yada değerlendirme talep etmek için formumuzu doldurarak size ulaşmamızı isteyebilirsiniz.
EUROLAB, raporlama ve belgelendirme faaliyetlerini, United Accreditation Foundation (UAF), Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) ve Enterprise Accreditation Foundation (EAF) akreditasyon kuruluşunun sağladığı akreditasyona dayanarak sürdürmektedir. Enterprise Accreditation Foundation (EAF) akreditasyon kuruluşu, aynı zamanda Birleşmiş Milletler (UN GLOBAL COMPACT) organizasyonu imzacısıdır.
