Free Cruelty Testleri

Sadece veganlar değil hayvan haklarına duyarlı olan herkes, zulüm içeren testler yerine alternatif çözümler aranması konusunda hassastır. Hayvanlar üzerinde ürün testlerini yapmamak, insan hastaları riske atmak anlamına gelmemektedir. Aynı zamanda tıbbi ilerlemeyi durdurmak anlamına da gelmemektedir. Bunun yerine, testlerde kullanılan hayvanlardan vazgeçilmesi, bilimin insan kalitesini de arttıracaktır.

Son yıllarda hayvansal olmayan test yöntemlerinin gelişmesi gittikçe hızlanmıştır. Bilimdeki yenilikler sayesinde, toksisite testi, sinirbilim ve ilaç geliştirme gibi alanlarda hayvan testleri giderek terkedilmektedir. Yine de daha atılması gereken çok adım bulunmaktadır.

Hayvansal olmayan yeni test yöntemleri geliştirildiği zaman, bunların uygulanması için genellikle bazı bürokratik engeller ortaya çıkmaktadır. Cruelty Free International bilim ekibinin yaptığı en önemli işlerden biri, yasal düzenleyicileri hayvan testlerinin yerine hayvansal olmayan yöntemlerin kullanımını kabul etmeye teşvik etmektir.

Hayvansal olmayan testlerin başında hücre kültürleri, insan dokuları, bilgisayar modelleri ve gönüllü çalışmalar gelmektedir.

Hücre kültürleri yönteminde laboratuvarda hemen hemen her tür insan ve hayvan hücresi yetiştirilmektedir. Bilim adamları, yeni tedavileri test etmek için daha gerçekçi bir yol sağlayacak minyatür insan organları gibi üç boyutlu yapılar geliştirmektedir. Bu çalışmalarda insan hücreleri, çipler üzerinde organlar adı verilen küçük cihazlar oluşturmak için kullanılmıştır.

Bunlar, biyolojik ve hastalık süreçlerinin yanı sıra ilaç metabolizmasını incelemek için hayvanlar yerine kullanılmaktadır. Akciğer, kalp, böbrek ve bağırsağı doğru bir şekilde taklit eden cihazlar üretilmektedir. Hücre kültürleri kanser, böbrek hastalığı ve AIDS gibi alanlardaki gelişmelerin merkezinde yer almıştır ve kimyasal güvenlik testlerinde, aşı üretiminde ve ilaç geliştirmede rutin olarak kullanılmaktadır.

İnsan gönüllülerden bağışlanan hem sağlıklı hem de hastalıklı dokular, insan biyolojisi ve hastalığını incelemek için hayvan testlerinden daha uygun bir yol olarak görülmektedir. İnsan dokusu biyopsiler, kozmetik cerrahi ve nakil operasyonları ile bağılanmaktadır. Örneğin, yeniden yapılandırılmış insan cildinden yapılan cilt modelleri geliştirilmiş ve hayvan testlerinin yerini almak için kullanılmıştır.

Bilgisayarların artan karmaşıklığı ile, insan vücudunun bazı yönlerinin modelleme veya çoğaltma yeteneği gittikçe mümkün olmaktadır. Kalbin, akciğerlerin, böbreklerin, cildin ve sindirim, kas ve iskelet sistemlerinin bilgisayar modelleri zaten yapılmaktadır. Bilgisayar modelleri, mevcut bilgilere ve matematiksel verilere dayalı sanal testler yapmak için kullanılmaktadır.

Bu arada gönüllü çalışmalar da gittikçe hayvan testlerinin yerini almaktadır. Teknolojideki ilerlemeler sayesinde, insan gönüllüleri güvenli bir şekilde incelemek için kullanılan karmaşık tarama makineleri ve kayıt teknikleri geliştirilmektedir. Bugün beynin içini görebilen görüntüleme makineleri, beyin hastalığının ilerlemesini ve tedavisini izlemek için kullanılmaktadır.

Bu sistemler, sağlıklı gönüllülerle karşılaştırarak araştırmacıların hastalık nedenlerini anlamalarına yardımcı olmaktadır. Diğer yandan mikro dozlama adı verilen bir teknik, insan vücudunda çok küçük dozlarda potansiyel yeni ilaçların nasıl davrandığını anlamak amacı ile gönüllülerde kullanılmaktadır. Bu çalışmalar, hayvan testlerinin yerini almakta ve insanların nasıl hissettiklerini açıklayabilmeleri gibi net ariz bir avantaj sağlamaktadır.

Bugün gelinen noktada hayvansal olmayan yöntemlerin, hayvanlarda yapılan testlerden daha iyi olduğu görülmektedir. Örneğin kobaylarda ve farelerde yapılan ham deri alerji testleri, insan reaksiyonlarını yüzde 72 ve yüzde 82 oranlarında belirlemektedir. Ancak kimya ve hücre temelli alternatif yöntemlerin bir kombinasyonu, insan reaksiyonlarını yüzde 90’nın üzerinde doğru bir şekilde belirlemektedir. Aynı şekilde tavşanlarda uygulanan cilt tahriş testi, sadece yüzde 60 oranında insan cilt reaksiyonlarını belirlemektedir. Ancak yeniden yapılandırılmış insan derisinin kullanılması yüzde 86 oranında doğru sonuç vermektedir.

Kimyasalların veya ilaçların gelişmekte olan bebeğe zarar verip vermeyeceğini belirlemeye yönelik hamile fareler üzerinde yapılan test, tehlikeli maddelerin sadece yüzde 60’ını belirlemektedir. Oysa hücre tabanlı bir test, çok toksik kimyasalları tespit etmede yüzde 100 doğruluğa sahiptir.

Bunlar gibi, bir maddenin insanlar için kanserli olup olmadığını anlamak için yapılan yapılan uzun süreli fare testi, yüzde 42 oranında insan kanserini tahmin ederken, hücre bazlı bir test, bilinen insan kanserojenlerinin yüzde 90’ını tahmin etmektedir.

Kısaca hayvanlar üzerinde yapılan birçok testin yerini, son yıllarda çok daha üstün analitik kimya yöntemleri almıştır.

Kuruluşumuz, sayısız test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmaları arasında, eğitimli ve uzman bir kadro ve gelişmiş teknolojik donanımı ile, ulusal ve uluslararası standartlar çerçevesinde, talep eden işletmelere free cruelty testleri hizmetleri vermektedir.