Ürün Taklit ve Tağşiş Belirleme Testleri

Kimyasal Testler

Ürün Taklit ve Tağşiş Belirleme Testleri

Demografik ve ticari eğilimler, önümüzdeki yıllarda hayvansal kökenli gıda üretiminde ciddi bir artış olacağını göstermektedir. Bu durumda sağlık risklerinin de aynı oranda artması beklenmektedir. Son yıllarda gıda sahtekarlığı, birçok ülke için potansiyel bir tehdit olarak ortaya çıkmıştır ve toplum sağlığı ve hayvancılık ürünlerinin uluslararası ticaretinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu nedenle insanların güvenli gıda yeme hakkını garanti altına almak için gıda hijyenini sağlamak, resmi ve özel kuruluşların ortak sorumluluğudur.

Ürün Taklit ve Tağşiş Belirleme Testleri

Geleneksel gıda güvenliği, beslenme imkanlarına insanların risksiz olarak erişmesine dayanmaktadır. Ancak mevcut eğilimler hiç de bu yönde değildir. Yasal bir bakış açısına göre, gıdanın karıştırılması (tağşiş edilmesi), nitelik veya nicelik olarak istediği ürünü almayan tüketicileri kandırmakta ve adil ticaret ilkelerini açık bir şekilde ihlal etmektedir. Hileli ürünlerin piyasada olması, tüketicilerde gıda hijyenine özgü kalite endişeleri ve güvensizlik yaratmaktadır.

Gıda sahtekarlığı ve tağşiş, gıdalara katılan maddelerin bileşimini, kökenini ve tüketicilerin sağlığı üzerindeki yan etkilerini göz ardı ederek gıda güvenliğini engellemektedir. Aynı zamanda resmi kuruluşlar tarafından halk sağlığını korumaya yönelik toplu politika ve programların uygulanmasını engellemektedir. Bunun yanı sıra tüketiciler artık ne yediklerinin daha fazla farkındadır. Bu açıdan bakıldığında, bir gıda maddesinin orijinalliğini sağlamak, belli bir gıda ürününün güvenilirliğinde çok önemli olmaktadır.

Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), taklit ve tağşiş edilmiş gıdaların, insan organizması üzerindeki çeşitli yan etkiler yoluyla tüketicilerin sağlığını tehlikeye atarak uluslararası standartlar için bir risk oluşturduğunu açıklamıştır. Bu yan etkiler toksik bileşiklerin biyolojik olarak insan vücudunda birikmesi ile ortaya çıkmakta ve birikmesinden tüketicilerin ölümüne kadar uzanmaktadır.

Ürün taklit ve tağşiş olaylarının sayısı giderek artmaktadır. Çin’de süte melamin karıştırılması veya Avrupa Birliği ülkelerinde at eti skandalı gibi son yıllarda yaşanan gıda tağşiş olayları bunun küresel boyutta bir problem olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca çoğu ülkede taklit ve tağşiş trafiğinin gerçek boyutu bilinmemektedir. Bu bakımdan ülkemizde de özellikle hayvansal yan ürünlerin tağşişi, sağlık sorunları ve ekonomik maliyet açısından büyük bir endişe kaynağıdır.

Genel olarak gıda sahtekarlığı şu şekilde yapılmaktadır:

  • Tağşiş: Bir ürünün bileşenlerinden biri veya daha fazlasının orijinal bileşimden farklı olması. Örneğin sütte melamin.
  • Saptırma: Yasal gereklilikler veya sertifikalar olmadan ürünlerin satışı ve dağıtımının yapılması. Örneğin helal et dolandırıcılığı.
  • Yanlış etiketleme: Ambalaj veya etiket üzerinde yanlış bilgi verilmesi veya tam veri eksikliği olması. Örneğin balıkçılık ürünlerinin yanlış etiketlenmesi.
  • İkame: Bir gıdanın tamamen benzer ve ucuz bir ürünle değiştirilmesi (bu aynı zamanda sahteciliktir). Örneğin sığır köftelerinde sığır dokusu yerine at eti kullanılması.

Esasen bir insan hakkı olarak, halk sağlığı ve güvenli gıdaya erişim, şu dört unsuru kapsamaktadır:

  • Dağıtılan ürünün genel kalitesi takip edilerek tüketicinin korunması
  • Gıda sahtekarlığını önlemek için müdahale edilmesi
  • Gıda hijyeninin sağlanması
  • Tarımsal terörizm ile mücadele

Hayvansal ürünlerden elde edilen gıdanın tağşişine karşı mücadelede, yeni laboratuvar analizlerinin geliştirilmesi ve uyumlaştırılması, somut etkiler yaratmaktadır. Gelişmiş laboratuvarlarda daha spesifik ve etkili standartlaştırılmış analiz yöntemleri geliştirilmektedir. Bu yöntemler, yeni tağşiş maddelerinin varlığını tespit etmekte ve bileşen ikamesini ortadan kaldırmaya yönelik teknikler içermektedir. Bu şekilde gıda bütünlüğünün doğrulanmasına olanak sağlanmaktadır. Ayrıca bir gıda maddesinin coğrafi kökenini araştırmak için yeni sistemler geliştirilmektedir.

Hayvansal ürünlerin gerçekliğini belirlemek için yaygın olarak kullanılan yöntemler şunlardır:

  • İmmünolojik test veya enzime bağlı immünosorbent testi (ELISA)
  • Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)
  • Sıvı veya gaz kromatografisi
  • Kısa menzilli kızılötesi spektroskopi

Bunlardan PCR yöntemi, hayvan proteinlerinin veya saf olmayan maddelerin izlerinin saptanması için en spesifik ve hassas yöntemdir. Ancak diğer yöntemlere kıyasla nispeten pahalıdır ve uygulanması için özel laboratuvar ekipmanı gerekmektedir. Buna karşılık, immünolojik test veya ELISA yöntemi pahalı değildir ve hızlı test yapılmasına imkan vermektedir, ancak bazı gıdalarla çapraz reaksiyona bağlı olarak yanlış pozitif reaksiyonlar göstermektedir. Örneğin sığır sütünde bulunan proteinler, keçi, koyun veya manda sütünde bulunan benzer besinlerle çapraz reaksiyona girmektedir.

Toplum sağlığını korumak ve gıda ticaretini teşvik etmek için gıda güvenliğini sağlamak çok önemlidir.

Kuruluşumuz, sayısız test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmaları arasında, eğitimli ve uzman bir kadro ve gelişmiş teknolojik donanımı ile, ulusal ve uluslararası standartlar çerçevesinde, talep eden işletmelere ürün taklit ve tağşiş belirleme test hizmetleri vermektedir.

Hemen Teklif Alın

Randevu almak, daha detaylı bilgi edinmek yada değerlendirme talep etmek için formumuzu doldurarak size ulaşmamızı isteyebilirsiniz.

WhatsApp